
📚 Dergiler Türk Akademisyenlere Ne Gibi Zorluklar Çıkarıyor?
Akademik yayıncılık, bilimsel ilerlemenin vazgeçilmez bir parçasıdır. Ancak Türkiye’deki araştırmacılar, özellikle uluslararası dergilerde yayın yapma sürecinde bazı özgün ve yapısal zorluklarla karşı karşıya kalmaktadır. Bu yazıda, Türk akademisyenlerin sıklıkla yaşadığı yayın engellerini başlıklar hâlinde inceliyoruz.
1. 🎯 Dil ve Anlatım Zorlukları
Uluslararası dergilerin büyük bölümü İngilizce yayın yapmaktadır. Bu durum, İngilizce’yi ikinci dil olarak kullanan araştırmacılar için ciddi bir engel oluşturmaktadır.
- Akademik dilde yeterlilik eksikliği
- Ana dili İngilizce olan araştırmacılarla kıyasla daha “zayıf” yazım algısı
- Çalışmanın değerli olduğu hâlde anlatım biçimi nedeniyle reddedilmesi
2. 🧭 Batı Merkezli Yayıncılık Algısı
Bazı dergiler, gelişmekte olan ülkelerden gelen çalışmaları:
- “Yerel” veya “dar kapsamlı” olarak görerek küresel bilimsel tartışmalara katkı sunmadığını düşünebiliyor.
- Literatürde “epistemik eşitsizlik” olarak bilinen bu durum, özellikle sosyal bilimlerde belirgindir.
3. ✍️ Kaynak ve Literatür Kısıtlamaları
- Türkçe kaynaklara yapılan atıfların hakemlerce “değersiz” sayılması
- Yetersiz sayıda uluslararası kaynağa yer verilmesi eleştirileri
- Atıf yapılan kaynakların dergi tarafından “bilinmiyor” olması
4. 🧹 Biçimsel ve Teknik Uyum Eksikliği
Pek çok akademisyen, şu nedenlerle ret alabiliyor:
- “Amaç ve kapsam”a uygun olmayan konu başlıkları
- Yazım kurallarına uymayan metin yapısı
- Görsel, tablo ve referans formatlarında uyumsuzluk
Bu tür retler genellikle “desk rejection” (hakeme gitmeden ret) ile sonuçlanır.
5. ⏳ Hakem Sürecinde Zorluklar
- Değerlendirme süreçlerinin aylar sürmesi
- Geri bildirimlerin belirsiz ya da yapıcı olmaması
- Akademik çevresi güçlü olanların daha kolay yayınlanabilmesi
6. 💰 Yayın Ücretleri ve Döviz Baskısı
- Uluslararası dergilerdeki APC (Article Processing Charge) ücretlerinin yüksekliği
- Döviz kuru nedeniyle Türk araştırmacıların bu bedellere ulaşmakta zorlanması
- Ücretli dergilerde bile sonuçsuz geçen süreçler
7. 🧠 İtibar Eşitsizliği ve Kurumsal Önyargı
- Türkiye’den gelen çalışmaların daha “şüpheci” yaklaşımla incelenmesi
- Tanınmış üniversitelerden gelen yazarlara daha toleranslı davranılması
- Hakemlerin önyargılı yorumları nedeniyle özgün katkıların fark edilmemesi
🎯 Peki Ne Yapmalı?
- Profesyonel editörlük ve danışmanlık desteği alınmalı
- Dergi seçimi “aim & scope” uyumu temel alınarak yapılmalı
- Etkili özet ve kapak mektubu (cover letter) yazımıyla çalışmanın güçlü yönleri öne çıkarılmalı
- Hakem yorumları yapıcı şekilde analiz edilip revize edilmeli
📌 Sonuç: Zorluklar Aşılabilir!
Evet, Türk akademisyenler için yayın süreci zahmetli olabilir. Ancak bu zorluklar iyi hazırlanmış, titizlikle yazılmış ve doğru dergiye sunulmuş çalışmalarla büyük ölçüde aşılabilir. Unutulmamalıdır ki, her akademik metin yalnızca bilgi değil, aynı zamanda strateji gerektirir.
📌 Unutmayın: Yayınlanmak bir hedef değil, bir süreçtir.