İngilizcede Kelime Diziliş Kuralları
Kuramsal olarak bakıldığında, İngilizcede cümleler çoğu zaman basit bir biçime sahiptir. Cümlede kelimelerin aldığı yerler ile ilgili temel kurallar, akademik yazımda ihtiyaç duyduğunuz cümlelerin büyük bölümü ile ilgili olarak size yardımcı olabilir.
Eğer bu kuralları detaylı şekilde incelersek pek çok istisna bulabiliriz. Ancak burada önemli olan, yalnızca genel olarak kullanabileceğimiz bir şablon sağlamaktır.
Bu makale şablon olarak kullanılabilecek bazı temel cümle yapılarını özetlemekte ve zarflar ile sıfatların İngilizce cümlelerdeki sıralanışı ile ilgili kuralları ortaya koymaktadır.
Temel cümle yapısı
Cümleler yan tümcelerden oluşur; en basit cümle yapısında ise yalnızca yan tümce vardır. Esasında, yalnızca bir tümceden oluşan cümleler “basit cümlelerdir” (“simple sentences“). Burada yalnızca bu türde cümlelerin çeşitlemelerine göz atacağız, çünkü bu cümle örüntüleri, daha karmaşık cümlelere (“compound sentences,” “complex sentences” ve “compound-complex sentences”) eklenen ilave yan tümceler içerisinde tekrar tekrar görülmektedir.
İngilizcede kullanacağınız veya kullanıldığını göreceğiniz en yaygın ve kolay kullanımlı yan tümce örüntülerinin açıklaması aşağıda verilmektedir:
Bir yan tümce (clause), içerisinde bir özne (eylemi gerçekleştiren varlık) ve bir yüklem (eylemin kendisi) bulunan bir sözcük dizisidir. Bir özne (subject) içerisinde bir isim bulunmak zorundadır; bir yüklem (predicate) içerisinde ise bir fiil bulunmak zorundadır. Bununla birlikte, özne çoğu zaman yalnızca bu isimden değil onunla birlikte yer alan tüm kelimelerden oluşur (ör: “The large book…”). Yüklem ise yalnızca bu fiilden değil fiille birlikte yer alan tüm kelimelerden oluşur (ör: “…sits on the table).
Aşağıda verilen örnek cümlelerde, fiil ve fiille birlikte yer alan tüm sözcükler yüklemin parçalarıdır.
Geçişsiz fiil (Intransitive verb)
Bazı cümlelerde yer alan fiiller, kendilerinden sonra başka bir ögenin gelmesini gerektirmemektedir. Bu fiillere geçişsiz fiil adı verilmektedir. Bu fiillerle en temel cümleleri oluşturabiliriz çünkü tek gereken bir isimden oluşan bir özne ve bir fiilden oluşan bir yüklemdir.
Örnek: Geçişsiz fiil (Intransitive verb) |
subject + verb |
Smaug sleeps. |
Bağlayıcı fiil (Linking verb)
Bir cümlede farklı türde bir fiil kullanıldığı zaman, bu fiil ya bir geçişli fiil ya da bir bağlayıcı fiil olabilir. Bir bağlayıcı fiil bir özneyi o cümlenin başka bir unsuru ile bağlar. Bu unsura “tanımlama tümleci” (“subject compliment”) veya “sıfat yüklem” (“predicate adjective”) adı verilir.
Örnek: Öbek fiil (Linking verb) |
subject + verb + subject compliment |
The sun was bright. |
Geçişli fiil (Transative verb)
Bir geçişli fiil, öznenin başka bir varlığı etkileyerek gerçekleştirdiği eylemi ifade eder. Buradaki “başka varlığa” dolaysız nesne adı verilmektedir.
Örnek: Geçişli fiil (Transative verb) |
subject + verb + direct object |
The big man kicked the round ball. |
Dolaylı nesne (Indirect object)
En son örnekte olduğu gibi, cümleye yeni bir konum eklemek mümkündür. Geçişli fiil almış olan bir cümle; aynı zamanda birlikte kullanılan bir dolaylı nesne, eylemi izleyen kişiler veya dolaylı nesneyi alan varlığı da içerebilir.
Örnek: Dolaylı nesne (Indirect object) |
subject + verb + indirect object + direct object |
The generous man fed the dog a bone. |
She sang the crowd a quiet song. |
Kullanım yerleri belirlenmiş olan dolaylı ve dolaysız nesne (Reserved direct and indirect object)
Dolaylı ve dolaysız nesnelerin bu sıralaması yer değiştirebilir. Sıralama değiştirildiğinde “to” edatının eklenmesi gerektiğine dikkat edin.
Yukarıdaki örneklere “to” eklenmesi mümkündür (ör: “She sang to the crowd a quiet song”), ancak gerekli değildir. Bu edat (to) gerekli olduğunda sıralama aşağıdaki gibi olacaktır.
Örnek: Kullanım yerleri belirlenmiş olan dolaylı ve dolaysız nesne (Reserved direct and indirect object) |
subject + verb + direct object + indirect object |
The generous man fed a bone to the dog. |
She sang a quiet song to the crowd. |